S’nin hikayesi

Yayınlandı: Mayıs 19, 2011 / Paylaş & Rahatla

Evet benim de içimi dökme zamanım gelmiştir millet.

Ben bi konudan değil, o kadar çok konudan alay konusu oldum ki.
Öncelikle benim doğuştan çok çok benim var.
Bunlardan ameliyat oluyorum, 3 yaşımdan beri.
Bu ameliyatlar sonrası çoğu yerim yara izi oluyor, eskiden insanlar etek giysem bakıyordu, koluna vuruyodu öbürkünün dürtüyodu falan, çok üzülüyodum.
Çok saçma bişey olduğunu sonradan anladım büyüyünce anlıyor insan.
Minibüste giderken çocuk kolumu kendine çekip bakmıştı hatta. Ne olduğumu şaşırmıştım.
Sonra ilkokulda dalga geçiyolardı benle 101 dalmaçyalı diye, ama ben üzülsem de gidip ağlamadım hiç, hep güldüm.
Biraz büyüyünce tek dediğim laf “bana dediklerinin aynılarını Allah onların başına versin” oldu.
İnsanlarla dalga geçmemeyi benle dalga geçenler sayesinde öğrendim. İyi de oldu hani..
Bi başka alay meselesi de kilolu olduğumdan tüylenmem fazla benim.
12 senelik erkek arkadaşlarım (onlar samimiyetten söylüyor tabi ama gene de kırıcı bu) “S. bugün traş olmamışsın?”, “Göğsünde kıl çıkmış kızıım!” diyor.
Bir kere de yolda bi çocuk benle aynı yaşta aslında ama salak aynen şöyle dedi ” aa ablanın göğsünde kıl çıkmış!” Ne var yani? Güldüm sadece. Benim elimde olan bir şey değildi bu.
“Aynıları sizin başınıza gelsin” diyip geçtim gittim gene.
Sonra bi sevgilim vardı, hep derdim asla gözlüklü biriyle çıkmam ama neye asla dersen yalıyosun o tükürdüğünü.
Çıktık, sevgiliyiz, çocuk yanağımı sıktı, azcık tüy çıkmış (sakallarım da vardı benim tüm yüzümü ağda yaptırırdım) “Bu ne ya sakalların çıkmış git aldır” dedi. Ayrıldık 2 sene geçti üzerinden çocuk hala sanıyor ki ben ona kırgınım.
O da pişman oldu, aslında işin özü küçük ve çocuk olan insancıklar dalga geçip kalp kırar. Olgun insanlar asla senin dış görünüşünle dalga geçmezler.
O yüzden kimseyi takmamak gerekir, onun dediği benim hayatımın ne kadar payını kırabilir ki? Çok da önemli!

Yorum bırakın